27 Mayıs 2010 Perşembe

bir alman devi PORSCHE

VİDEO: PORSCHE 911(kadran show)
VİDEO2:PORSCHE 911 GT3
Porsche 911, Alman otomobil üreticisi Porsche tarafından 40 yıldan uzun bir süredir üretilen yüksek performanslı spor otomobil serisi. Bu ünlü, farklı ve dayanıklı modeller ilk üretildiği 1964 yılından sonra sürekli bir gelişim içinde olmuştur. İlk modelden itibaren tüm araçlar arkadan motorlu, arkadan itişli (1989'dan sonra 4 çeker modeller yapılmıştır), hava soğutmalı (1999'da 996 kasasından sonra su soğutma) boksör motorludur.
İlk modelinden itibaren 911'ler sürekli fabrika takımı veya yarış takımları tarafından modifiye edilerek pist yarışları, ralliler ve diğer yarış organizasyonlarında kullanılmış, toplam yarış galibiyeti sayısı ele alınınca da çoğu zaman tüm zamanların en başarılı yarış aracı olarak nitelenmişlerdir.



Porsche 911, Ford Model T, Mini, Citroën DS ve Volkswagen Beetle'dan sonra en çok ödül kazanan otomobil modelidir.

Tarih

Seri harfleri (A, B, C, vs.); Porsche tarafından model yılını ve kasa tipini belirtmek için kullanılmıştır. Yeni model yılını belirtmek için bazen seri harfi değiştirilmiştir. Örneğin ilk 911 modelleri A serisi, ilk 993 modelleri ise R serisi olarak adlandırılmıştır.



Bu maddede modeller, Porsche'nin fabrika içi adlandırmalarına göre adlandırılmıştır (911, 964, 993, 996, 997); ancak tüm modeller 911 adı altında satılmıştır. "Carrera", "GT3", "Turbo" gibi ibareler modelin alt özelliklerine dayalıdır, ancak tüm araçlar 911 serisidir.


Hava Soğutmalı Motorlar (1964–1998)

911 Serisi

Üretici marka: Porsche

Model Adı: 911

Üretim yılı: 1964–1989

Karoseri: 2 kapılı Coupe

2 kapılı Targa (1966-89)

2 kapılı Convertible (1982-89)

Motor tipi: 2.0 L flat-6, 110-170 hp (DIN)

2.2 L flat-6, 125-180 hp (DIN)

2.35 L flat-6, 130-190 hp (DIN)

2.7 L flat-6, 150-210 hp (DIN)

3.0 L flat-6, 180-204 hp (DIN)

3.0 L Turbo-flat-6, 260 hp (DIN)

3.2 L flat-6, 217-231 hp (DIN)

3.3 L Turbo-flat-6, 300 hp (DIN)



Porsche 911, ilk Porsche modeli ve Volkswagen Beettle'ın daha sportif hali olan 356 serisinin yerine; daha büyük, konforlu ve güçlü bir araç koymak amacıyla tasarlanmıştır. 1963 Frankfurt Otomobil Fuarı'nda ilk kez basın tanıtımı yapılmıştır.



İlk tanıtımda model ismi, aynı zamanda fabrikadaki tasarım sürecinde kod adı da olan Porsche 901'dir. Ancak Peugeot, ortasında sıfır bulunan üç rakamlı otomobil isimlerinin kendi kullanımında olduğunu belirterek bu ismi protesto edince, üretim başlamadan hemen önce model adı 911 olarak değiştirilmiştir. İlk 911'ler 1964 yılında satışa sunulmuştur.


911 2.0-litre / O, A ve B serileri (1964–1969)

İlk 911 modelleri, 356 modellerine benzer olarak arkaya monte edilmiş, hava soğutmalı, 6 silindirli 1991cc hacminde boksör motorlara sahipti. Bu motor başarılı yarış modeli 804'ten alınmış, sekiz silindirin ikisi iptal edilerek yeni araca uyarlanmıştı.
80mm çap (bore), 66mm hareket mesafesine (strok) sahip motor, 9.1:1 sıkıştırma oranı ve iki adet üç boğazlı 40PI Solex karbüratörü ile 6100 devir/dakikada 130bhp güç üretmekteydi. Motor genel itibariyle alüminyumdan üretilmiş, ancak aşınma sorunu yaşayacak yerlerde sert demir silindir duvarları ve çelik bağlantı çubukları kullanılmıştı. Motor gücünü 5 ileri oranlı manuel "Tip 901" şanzıman ile iletmekteydi. 0-100 km/saat hızlanmasını dönemine göre spor otomobil sayılmasına yetecek bir zaman olan 11 saniyede tamamlıyordu[4].

Araç genel olarak Ferdinand "Ferry" Porsche'nin oğlu Ferdinand Alexander Porsche tarafından tasarlanmıştır. Porsche şasi departmanı müdürü Erwin Komenda da dizayna katılmıştır. Çelik platform şasi ve ön süspansiyon, kaput altında geniş bagaj hacmi ve kabinde yolculara alan sağlamak için özel olarak tasarlanmıştır. Bu fikir, uzunlamasına yerleştirilmiş burulma çubukları ve teleskopik damperli ince McPherson süspansiyon sistemi sayesinde başarılmıştır. Arkada transvers burulma çubukları, yarı hareketli kollara bağlı süspansiyon sayesinde yol tutuş başarılı hale getirilmiştir[4]. Araç dört koltukluydu, ancak arka koltukların ufaklığı ve diz ile baş mesafelerinin kısalığı yüzünden arka koltuklar kullanışlı değildi. Bu yüzden dört kişilik yerine 2+2 kişilik olarak tanıtılmıştır, +2 ancak acil durumlarda kullanılacak yolcu kapasitesini belirtir.

356 serisi 1965 yılında üretim hayatının sonuna gelmişti, ancak ABD'de 4 silindirli bir araç için pazar bulunduğunu düşünen Porsche , 911 şasisini ve 356 serisinin 1600cc'lik 90 HP (66kW) motorunu kullanarak Porsche 912'yi tasarlamıştır.

1966 yılında Porsche, daha güçlü olan 911S'i tanıttı ve 1967'de satışa sundu. Aracın motorundan yeterince memnun olmayan Porsche, Solex karbüratörleri iki adet üç boğazlı Weber 40 IDA ile değiştirdi. Bu değişimin sebebi Solex'lerin 2500 ile 3000 devir arasında tepkisiz kalmasıydı[6]. Bu konuya çok önem verilmesi sebebiyle Weber karbüratörler ve yeni motor dikkatle gözden geçirildi. Sıkıştırma oranı 9.1:1'den 9.8:1'e çıkartıldı. 1991 cc hacmi değiştirilmeyen Tip 901/02 motorundaki bu oynamalar neticesinde güç 6600 d/da'da 160 BHP'ye yükseldi. Bu dönemde ortadan motorlu yarış modelleri olan Porsche 904 ve Porsche 906, 210 HP (154kW) güç üretmekteydi.[7]. Diğer değişiklikler ayarlanabilir Koni amortisörler, dört tekerde hava soğutmalı disk frenler, daha büyük bir yatma önleyici çubuk (anti-roll bar), beş kollu Fuchs alaşım jantlar ve daha etkili bir egzoz sistemi oldu. Bu sayede son hız 225 km/saate çıkarken, 0-100 km/sa hızlanma da 7.9 saniyeye indi. O serisi 911'ler Ağustos 1964'ten A serisi ile değiştirildikleri Ağustos 1967'e kadar 13.391 adet üretildi.



Ağustos 1967'de O serisi yerine A serisi üretime girdi[6]. Bu seride ilk kez Targa modeller tanıtıldı. Çıkartılabilir tavan paneli, çıkartılabilir plastik arka pencere (1968'den sonra sabit cam seçeneği eklendi) ve paslanmaz çelik takla barına sahip Targa modelleri, ABD'de cabriolét modellerin yasaklandığı dönemde önemli bir pazar payına ulaştı. "Targa" ismi, Porsche'nin 1956, 1959, 1960, 1963, 1964, 1966, 1967, 1968, 1969, 1970 ve 1973 yıllarında kazandığı Sicilya'daki yollarda yapılan Targa Florio yarışına göndermeydi. Targa Florio yarışının son kazananı da Porsche oldu, çünkü yarış çok tehlikeli olması yüzünden 1973'te takvimden çıkartıldı.
A serisi standart veya S-tipinde, coupe veya targa karoser seçenekleriyle üretildi. Tüm A serilerinde çift devreli fren sistemi, siyah ön cam silecekleri ve yeniden tasarlanmış kapı tutacakları bulunuyordu. Aynı zamanda Sportomatic süspansiyon ilk kez satışa sunuldu. Sadece standart modelde bulunan bu seçenekte, alışılmış vites kutusu ve vakum kontrollü debriyaj sistemi bulunmaktaydı.
ABD'ye gönderilen 911'lerde, gitgide sıkılaşan federal kanunlar gereği katalitik konvertörler de bulunan Typ 901/14 motorları kullanıldı. 1215 A-serisi coupe ve 268 targa üretiminden sonra yeni model çizelgesi tanıtıldı. Seri üç ana modelden oluşmaktaydı.[6]. Bayrak gemisi model 160 HP'lik 911S, 130 HP'lik standart model 911L ile yeni tanıtılan ve dört silindirli 912'nin yerine geçmesi planlanan 110 HP'lik (81kW) 911T. Tüm modeller targa karoser ve/veya Sportomatic şanzıman ile alınabilmekteydi. Özellikleri itibariyle daha heyecan verici olan, ancak yalnızca 24 adet (4 prototip ve 20 müşteri şasisi) üretilen 911R modeli[8] de kısa süre satıldı. 911R hafifletilmiş alüminyum kapılar, magnezyum krank ve iç mekanda yapılan değişiklikler sayesinde yalnızca 810 kg ağırlıktaydı (standart 911'den 230 kg hafif). Sıkıştırma oranının 10.3:1'e yükseltilmesi, çift bujili silindir başları ve yükseltilen devir aralığı sayesinde 911R, 8000d/dk'da 210 HP (154kW) güce sahipti. A serisi toplamda 7.068 adet üretilerek yerini B serisine bıraktı.


1968'de tanıtılan B serisi Eylül 1969'da satışa sunuldu.; tüm 911 ve 912 modellerinde limitlerde aşırı derecede arkadan kaymaya eğilimli sürüş karakterinin yumuşatılması amacıyla ön ile arka dingil arasındaki mesafe 57mm arttırılarak 2211mm'den 2268mm'ye çıkarıldı; bu amaçla arka tekerler geriye taşındı, ancak motorun konumu değiştirilmeyerek yeni modelin eskisinden görsel olarak ayırt edilememesi sağlandı. Her B serisi modelde daha büyük fren diskleri kullanıldı. 911L yerine geçen E serisinde (Almanca Einspritzung, yakıt enjeksiyonu) ve 911S'te Bosch mekanik yakıt enjeksiyonu sistemi kullanıldı. Yarı otomatik Sportomatic şanzıman, alınabilecek bir seçenek haline getirildi.

911 2.2-litre / C ve D serileri (1970–1971)

1970 Porsche 911SO, A ve B serilerinin büyük başarısı sonrasında, Eylül 1969'da (1970 model yılı için) tüm 911 motorları 2195cc'ye yükseltildi[11]. Motor güçleri 911T'de 125 HP (92kW), 911E'de 155 HP (114kW) ve 911S'te 180 HP (118kW) oldu. 912 serisi, yeni Porsche 914'lerin tanıtımıyla üretimden kalktı.

Motorların silindir çapları 80mm'den 84mm'ye arttırılmış, strokları ise 66mm olarak sabit bırakılmıştır. 911T'lere yeni Typ 911/03 motoru konuldu. 5800 d/dk'da üretilen 125 HP güç, B serisine göre 15 HP yüksekti. 911E'lerin Typ 911/01 motorları da benzer şekilde 15 HP daha güçlüydü. En üst model 911S ise 10 HP kazanmıştı. Avrupa ve ABD için üretilen araçların yakıt enjeksiyon sistemleri Bosch'un mekanik sistemiydi. Bu sayede ABD için farklı motorlar üretilmesi gerekmemişti.
2.2 L 911E modeli "Zuffenhausen'den yeni gizli silah" sloganıyla satışa sunuldu. 911S'e göre daha düşük gücü olmasına rağmen 911E, 0-160 km/s hızlanmada 911S'ten daha başarılıydı.



C serisinin üretimi Ağustos 1970'de durdu. Bu 12 ayda 6.544 T Coupe, 2.545 T Targa, 1971 E Coupe, 933 E Targa, 1.744 S Coupe ve 729 S Targa üretildi. Eylül 1970'de D serisi üretime başladı. İki seri arasında D serisindeki galvanize çelikli gövde, alt kısımda çinko kaplama gibi korozyon önleyici tedbirler dışında büyük fark yoktur. D serisinin üretimi Ağustos 1971'de bitti. Bu sürede 2.517 T Coupe, 3.476 T Targa, 1.088 E Coupe, 935 E Targa, 1.430 S Coupe ve 788 S Targa tamamlandı[12].



911 2.4-litre / E ve F serileri (1972–1973)

70'lerin başında Porsche, yarış modeli 917 modeli ve birçok yarış versiyonu 911 ile motor sporlarında başarılar kazandı.



1972-1973 yıllarında 911 modelleri aynı isimlerle satılmaya devam etti: Giriş seviyesi 911T, orta düzey 911E ve üst model 911S[13]. Ancak tüm modellerde daha büyük hacimli 2341cc motorlar kullanıma sokuldu. Bu kez motorların 84mm olan silindir çapları yerine 66mm olan strokları değiştirilerek 70.4mm'ye çıkartıldı[14]. Bu modeller "2.4 litre" olarak belirtilmesine karşılık gerçekte 2.3 litreye daha yakındı, ancak Porsche eski 2.2 litre motorlara kıyasla güç artışını vurgulamak için 2.4 ismini kullandı. Yeni motor güçleri 911T'de 130 HP (96kW), 911T ABD modelinde 140 HP (104kW), 911E'de 165 HP (121kW), 911S'de ise 190 HP (140kW) olmuştur.



911E ve 911S, tüm pazarlarda mekanik yakıt enjeksiyonu (MFI) ile satışa sunulmuştur. 911T, ABD pazarı dışında karbüratörlü olarak satılmış, ABD'de satılan MFI modeli bu fark sayesinde 10 HP (7kW) daha güçlü olmuştur. Ocak 1973'te ABD 911T'leri Bosch ürünü olan K-Jetronic CIS (Sürekli Yakıt Enjeksiyonu) sistemine geçmiştir. Bu modeller aradaki farkı vurgulamak için 1973.5 olarak kodlanmıştır.



Beygir gücü ve torkun artması sebebiyle, 2.4 L modeller daha güçlü bir aktarma sistemine ihtiyaç duydular. Bu amaçla yeni "tip 915" transmisyonlar kullanıma sokuldu. Tip 915, Porsche 908 yarış otomobilindeki aktarmadan geliştirildi. Sportomatic şanzıman ise yalnızca özel siparişler için satışa sunuldu.



1972 yılında 911'in yüksek hızda kontrol edilebilirliği ve sürüş kalitesini geliştirmek için çok çaba harcandı. Arka süspansiyonun bağlantı noktaları yeniden gözden geçirildi. Bu değişiklik süspansiyonun hareket mesafesinin yükseltilmesini sağlayarak bozuk yollarda sürüş kalitesini arttırdı. T ve E modellerinde Boge marka şok emiciler, 911S'te ise Koni damperler ve Fuchs alaşım jantlar kullanıldı. Porsche'nin yaptığı önemli bir değişiklik yağ deposunu sağ arka tekerin arkasından önüne almasıydı. Yaklaşık 8.5 litrelik ağırlığın dingil açıklığı arasına alınması aracın kontrol edilebilirliğini arttırdı. Yağ deposunu doldurma işi için Porsche, sol öndeki benzin deposu kapağına benzer bir yapıyı sağ arka çamurluğa monte etti, ancak bu tasarımdan ertesi yıl vazgeçip depoyu tekrar arkaya aldı. Bu durumun sebebi bazı benzin istasyonlarının yağ deposunu benzin deposu zannedip benzin doldurmalarıydı! Yağ deposu 1973 model yılından 964 serisinin gelişine dek arkada kaldı.



Bu dönemde 911S modellerine ön tampon altı spoyleri eklendi. Bu spoyler ön kısımda yüksek hızlarda oluşan kaldırma kuvvetini %40 azaltarak aracın stabilitesini arttırdı. 911S modelleri, yalnızca 1050 kg ağırlıkları ile çoğu zaman en iyi ana seri 911'ler olarak nitelendi.



Bu dönemde yarışlar için 911 ST modeli az sayıda üretildi. Araçlar 2466 cc ve 2492 cc hacminde, 8000 devirde 270 HP[15] (199kW) güç üreten motorlara sahiptiler. Ağırlık 960 kg'a indirilmişti. Bu modeller Daytona 6 Saat, Sebring 12 Saat, 1000Km Nürburgring ve Targa Florio yarışlarında başarılar kazandılar.



Ağustos 1971-Ağustos 1972 arasında 13.000 adet E serisi, Eylül 1972 ile Temmuz 1973 arasında ise yine 13.000 adet F serisi 911 üretildi.



911 Carrera RS 2.7 (1972–1974)



Porsche RSR, kullanan Gijs van Lennep, Nürburgring 1974Bu model koleksiyoncularca tüm zamanların en arzu edilen 911'i olarak tanımlanmıştır[16]. RS, Almanca Rennsport (motor sporları) sözcüğünü ifade eder. Araç, FIA spor otomobil yarışlarının homologasyon kurallarına uyum sağlamak için planlanmıştır, ancak toplamda 1636 araç üretilmiştir. FIA Grup 4 sınıfında yarışabilmek için gerekli homologasyon rakamı olan 500 ile karşılaştırınca modelin başarısı anlaşılabilir. Standart 911S ile karşılaştırılınca Carrera RS, 90 bore, 70.4mm stroklu, 8.5:1 sıkıştırma oranlı, nikel-silikon karbit kaplamalı, alüminyum silindirli, 2687cc hacminde 210 HP (154kW) güç üreten bir motora, gözden geçirilmiş ve sertleştirilmiş süspansiyona, "ördek kuyruğu (ducktail)" arka spoylere, daha büyük frenlere, daha büyük tekerlek ve daha geniş çamurluklara sahip, standart modelden 150 kg daha hafif, ağırlığı düşürmek amacıyla ince galvaniz çelikten üretilmiş yarışçı özellikli bir modeldir[17]. 0-100 hızlanmasını 5.5 saniyede tamamlayan model, döneminin en hızlı araçları arasındadır[18].



Modelin daha güçlü versiyonu Carrera RS 3.0 da üretime girmiştir[19]. 3.0 L araç standart kalınlıkta galvaniz çelikle yapılmış, 2.7 RS'e göre 180 kg'lık ekstra ağırlığı, 20 HP (15kW) daha güçlü olmasının avantajını götürmüş, iki model de aynı performansa sahip olmuşlardır.



Carrera RSR 3.0 ve Carrera RSR Turbo (Turbo modeller için geçerli olan 1.4x denklik kuralı sebebiyle motor hacmi 2.1 L'dir) modelleri yarışlar için küçük rakamlarda üretilmiştir. Turbo model 1974 24 Saat Le Mans yarışında ikinci gelmiş, motorunun Porsche'nin gelecekteki yarış takımı için temel motor olabileceğini göstermiş ve Porsche'nin turboya bağlılığının temellerini atmıştır. Aracın büyük arka spoyleri ve 3.0 L turbo motoru üretim versiyonu 911 Turbo'da (930) ve 934 yarış otomobilinde de görev almıştır.



Model Yılı Model PS@d/dk Motor Hacmi Yakıt sistemi Aktarma Ağırlık (kg) Son hız (km/s)

1964 911 130@6100 1991 2x Solex karbüratör 5 ileri 1080 210

1965/66 911 130@6100 1991 2x Weber karbüratör 5 ileri 1080 210

1967 911S 160@6600 1991 2x Weber karbüratör 5 ileri 1030 225

911T 110@5800 1991 2x Weber karbüratör 4 ileri 1080 200

1968 911E 130@6100 1991 2x Weber karbüratör 5 ileri 1080 210

911S 160@6600 1991 2x Weber karbüratör 5 ileri 1030 225

1969 911T 110@5800 1991 2x Weber karbüratör 4 ileri 1020 200

911E 140@6500 1991 2x Weber karbüratör 5 ileri 1020 210

911S 170@6800 1991 2x Weber karbüratör 5 ileri 1020 225

1970/71 911T 125@5800 2195 2x Zenith karbüratör 4 ileri 1020 205

911E 155@6200 2195 Bosch Çok Noktadan Enj. 5 ileri 1020 220

911S 180@6800 2195 Bosch Çok Noktadan Enj. 5 ileri 1020 230

1972/73 911T 130@5600 2341 2x Solex Zenith karbüratör 4 ileri 1050 205

911E 165@6200 2341 Bosch Çok Noktadan Enj. 5 ileri 1075 220

911S 190@6500 2341 Bosch Çok Noktadan Enj. 5 ileri 1075 230

Carrera RS 210@6300 2687 Mekanik enjeksiyon 5 ileri 960 245



911 2.7-litre / G, H, I ve J serileri (1974–1977)



1976 Porsche 911 2.71974 yılından itibaren Carrera RS'in 2687 cc hacmindeki motorunun daha güçsüz bir versiyonu ana seri üretim araçlarda kullanılmaya başlandı. Araçlar, ABD'de kabul edilen düşük hızdaki çarpışmalardan korunma yönetmeliği sebebiyle daha kaslı ön ve arka tamponlara sahipti ve önceki yılın modellerinden daha farklı gözüküyordu. Aracın kabini de değiştirilmişti. 911 serisi artık 911, 911S ve 911 Carrera'dan oluşuyordu[20]. 1975 yılında 911 Turbo (930) tanıtıldı (detaylar için aşağı bakınız). 1976 yılında Carrera modelinin motoru Turbo'da kullanılan 2992 cc hacmindeki motorun atmosferik versiyonu (200 HP - 147kW) ile değiştirildi.



2.7 litre motorlar, ekstra soğutma sistemi kullanılmadan, doğrudan "kurşun geçirmez" tabir edilen 2.4 litre motorların hacmi arttırılarak kullanıldığı için daha dayanıksızdı. Araçlar özellikle sıcak iklimlerde sorunlar yaşadılar. Özellikle aşırı sıcaklıklarda magnezyum krank muhafazasındaki ile alüminyum silindir başları arasındaki genleşme farkı motorda büyük arızalara yol açtı. Turbo ve Carrera'da kullanılan 3.0 litrelik motordaysa magnezyum yerine alüminyum kullanıldığı için genleşme farkı sorunları gözlenmedi. Yine de alüminyum muhafazalar yaklaşık 7.5 kg (15 lb) daha ağırdı. 1973.5 motorlarına ek olarak Porsche, MFI yerine Bosch K-Jetronic CIS sistemini diğer modellerde de kullanıma soktu. Bu sistem hava akımına bağlı olarak enjektörlerdeki yakıt basıncını değiştirmeye yarıyordu. Sistem güvenilir olsa da, MFI veya karbüratör sistemlerinin aksine kam millerinin sıcak olmasından etkilendiği için, motor hacminin 2.4'ten 2.7'ye çıkarılmasına rağmen 911S'in beygir gücü 190'dan 175'e düştü. Yine de motorun kullanılabilirliği artmıştı.



1975 model yılında ayrıca ABD pazarına özel olarak 912E tekrar üretime sokuldu[21]. 1976 yılı sonunda Porsche 924 modeli, 1977 yılı ve sonrası için 912'nin yerini aldı.



911'in Tamamlayıcısı: Porsche 928

Porsche'nin 911'i geliştirmesine devam etmesine rağmen, yöneticiler 1971'de de düşen satış rakamları nedeniyle yeni bir modele ihtiyaç duydular. Bu durum Porsche 928 projesini ortaya çıkardı. Öne monte edilmiş büyük bir V8 kullanan 928, 911'e göre daha güçlüydü; ancak 928'in tasarımı sadece performansa odaklanmamıştı. Porsche 928, daha konforlu bir spor/grand tourer otomobil olarak düşünüldü[22]. Porsche 928, 1977'deki tanıtımından 1995'e kadar iyi satış rakamları yakaladı, ancak 17 yıllık ömrü boyunca, yoldaki yeteneklerine rağmen asla 911'den daha fazla satmadı. Motor sporlarında da pek başarılı olamadı.


2006 yılında Porsche, Panamera projesiyle 928/968 serisinin yerine geçecek bir araç tasarlamaya başladı. Aracın 2009 yılında piyasaya sunulması beklenmektedir.
911 Turbo (Type 930) (1975–1989)

Porsche 911(930) Turbo1974 yılında Porsche, ilk seri üretim turboşarjlı otomobil modelini Frankfurt Otomobil Fuarı'nda tanıttı ve 1975 model yılında ilk Porsche 911 Turbo'yu (Kuzey Amerika'da Porsche 930) piyasaya sundu[23][24]. Aracın şasisi geniş lastikleri örtmek için genişletilmiş çamurlukları ve "balina kuyruğu" (whale tail) olarak anılan büyük arka kanadı ile diğer 911'lerden çok farklıydı. İlk modellerde 3.0 litre (260 HP/191kW) motor kullanılırken, 1978'den sonra 3.3 litre (300 HP/191kW) motorlara geçildi. İlk otomobillerde aşırı süreli turbo boşluğu dikkat çekmekteydi.
Aracın üretim sayısı yeterli rakama ulaştığında, 911 Turbo'nun yarış modeli Porsche 934, 1976 yılında FIA Grup 4 lisansını elde etti. Birçok 934, Le Mans 24 Saat ve diğer yarışlarda BMW 3.0 CSL "Batmobile" gibi devrin önemli araçlarıyla mücadelelere girdiler. Daha ileri derecede modifiye edilmiş Porsche 935 ise FIA Grup 5 kuralları için tasarlanmış, 1974 model 2.1 litre RSR Turbo'dan geliştirilmişti[25]. 1976 yılında yarışmaya başlayan 935, 1979'da Le Mans 24 Saat yarışını kazandı. 1980'li yıllarda da bu modeller özel takımlar arasında popülerliğini korudu.
70'lerin sonunda ortaya çıkan geniş Porsche hayran kitlesi, araçlarda fabrika çıkışı olmayan özellikler talep etmeye başlamıştı. DP ve Kremer gibi fabrika dışı firmalarca yapılan bu değişiklikler Porsche'nin de ilgisini çekmiş, 1981 yılıda Zuffenhausen'deki tamir departmanında müşteri isteklerine özel araçlar üretilmeye başlanmıştı. Bu yıl, Turbo ağırlıklı az sayıda 911 modeli, yeni Flachtbau gövdeye çevrilmiştir.
40.000 Alman markı tutarındaki bu değişim, Turbo'nun etiket fiyatını ikiye katlamaktaydı. Ancak herşeye rağmen ilk 911 Flachtbau modeli, 935 benzeri ön kanadı ve pleksiglas örtüler arkasında ön tampona gömülü dairesel farları ile çok dikkat çekici bir modeldi. Bu modelden çok az sayıda üretildikten sonra Porsche, açılıp kapanabilen ön farları uygulamaya koydu. Her iki versiyonuyla da Flahtbau, 911'in yuvarlak far tasarımından çok daha radikaldi. Her araçta derin yan etekler, arka çamurlukların ön kısımlarına açılmış üç parçalı hava girişleri, burna monte edilmiş FIA Grup B yağ soğutucusu bulunmaktaydı.
Porsche 930, sadece üretiminin son yılında 5 ileri vites kutusuna sahip oldu. Daha önceki dönemde atmosferik motorlu modellerin 5 ileri şanzımanları, 930 Turbo'nun devasa torkuyla başa çıkacak güçte değillerdi. Dört vitesli şanzımanıyla Porsche 930, 200 km/sa hızı üçüncü viteste aşabilmekteydi.
Daha sonraki tüm 911 nesillerinde Turbo versiyon her zaman yerini aldı. Dört tekerden çekiş sistemi 993 neslinden itibaren (hafifletilmiş GT2'ler dışında) tüm Turbo modellerde uygulandı.



911 SC (1978–1983)
1983 Porsche 911SC911 SC'deki "SC" kısaltması, Porsche'nin hiçbir zaman kısaltmanın ne anlama geldiği, hatta bir kısaltma olup olmadığını bile açıklamamasına rağmen genellikle "Süper Carrera" olarak açılır. Tüm 911 modelleri 1977 yılının sonundan itibaren 2994cc'lik motorlarla donatılmıştı. Bu motor, 2.7 litre versiyonun neredeyse limitlerine kadar zorlanmasına rağmen daha fazla güç artışı elde edilememesi üzerine tasarlandı. Fabrika çıkışında 180 HP (132 kW) güç üreten bu motorda hala daha fazla ayarlamalarla güç artışı için potansiyel vardı. Ancak bu araçlardaki ekstra ekipmanların yarattığı ağırlık artışı yüzünden performansları daha önceki aynı güçte ancak hafif modellerle kıyaslanınca yeterince tatminkar değildi.
SC'ler İngiltere'de Spor Grup Paketi isimli özel bir kitle satılıyorlardı. Bu kitte arka spoyler, ön hava girişleri ve siyah Fuchs jantlar bulunmaktaydı.
1981'de ilk Porsche 911 cabriolet konsept otomobili Frankfurt motor fuarında tanıtıldı. Bu modelde üstün açık olmasının yanı sıra dört tekerden çekiş sistemi de bulunmaktaydı. 1982'nin sonlarında (1983 model yılı ismiyle) ilk 911 Cabriolét satışa sunuldu[27]. Bu model aynı zamanda Porsche'nin 356 Cabriolet'lerden sonra ürettiği ilk üstü açık otomobildi. Çoğu insan için cabrio model, diğer üstü açık 911 olan Targa'dan daha çekiciydi, ancak Targa'nın fiyatı normal modelle yaklaşık aynı seviyedeyken cabrio çok daha pahalıydı. 911'in cabriolet versiyonları günümüze kadar üretime devam etti.

1979'da Porsche, 911'i 928 ile değiştirmek için planlar yaptı. Ancak 911'in 928 ile karşılaştırınca çok daha üstün olan satış başarısı markayı 911'i yenilemeye götürdü. Bu modellerde (1981-1983 SC'ler), 2994cc motorlarının gücü 5900 d/dk'da 204 bhp'ye yükseltildi. Kuzey Amerika modellerindeyse bu güç artışı 1984'te 3.2 litre motorların gelişine kadar uygulanmadı.



Model Yılı Model PS@d/dk Motor Hacmi Yakıt sistemi Aktarma Ağırlık (kg) Son hız (km/s)

1974 911 150@5700 2687 K-Jetronic 4 ileri 1075 210

911S 175@5800 2687 K-Jetronic 5 ileri 1075 225

911 Carrera 210@6300 2687 Bosch Çok Noktadan Enj. 5 ileri 1075 240

Carrera RS 230@6200 2993 K-Jetronic 5 ileri 900 250

930 Turbo 260@5500 2993 K-Jetronic 4 ileri 1195 250

1975 911 150@5700 2687 K-Jetronic 4 ileri 1075 210

911S 175@5800 2687 K-Jetronic 5 ileri 1075 225

911 Carrera 210@6300 2687 Bosch Çok Noktadan Enj. 5 ileri 1075 240

930 Turbo 260@5500 2993 K-Jetronic 4 ileri 1195 250

1976/77 911 165@5800 2687 K-Jetronic 4 ileri 1075 210

911 Carrera 200@6000 2993 K-Jetronic 5 ileri 1120 230

930 Turbo 260@5500 2993 K-Jetronic 4 ileri 1195 250

1978/79 911 SC 180@5500 2993 K-Jetronic 5 ileri 1160 220

930 Turbo 300@5500 3299 K-Jetronic 4 ileri 1300 260

1980 911 SC 188@5500 2993 K-Jetronic 5 ileri 1160 225

930 Turbo 300@5500 3299 K-Jetronic 4 ileri 1300 260

1981/82 911 SC 204@5500 2993 K-Jetronic 5 ileri 1160 235

930 Turbo 300@5500 3299 K-Jetronic 4 ileri 1300 260

1983 911 SC 204@5500 2993 K-Jetronic 5 ileri 1160 235

930 Turbo 300@5500 3299 K-Jetronic 4 ileri 1300 260

1986 Porsche 911 Carrera Cabriolet
Carrera 3,2 L Motoru1984 yılında yeni 3.2 litre motorlu model, 3.0 litrelik 911 SC modelinin yerine geçti. 3164 cc motor hacmi, önceki SC'nin 95mm silindir çapı ile Turbo’nun 74.4mm stroku birleştirilerek elde edildi[28]. Tüm motorlarda Bosch Motronic 2 motor yönetim sistemi kullanıldı ve yakıt tüketimi %10 oranında azaltıldı. Bu dönemde, Avrupa modelleri ile ABD modelleri arasında, ABD'de çevre koruma sebebiyle sıkılaştırılan kanunlar yüzünden güç farkı ortaya çıktı. Mevzuatın daha geniş olduğu Avrupa'da 10.3:1 sıkıştırma oranı, ABD'de ise 9.5:1 oranlı modeller satışa sunuldu. Ayrıca ABD modellerinde katalitik konvertör bulunmaktaydı. Motor gücü Avrupa bazlı modellerde 232 bhp'ye, Kuzey Amerika modellerinde 207 bhp'ye (daha sonra 217) yükseltilmişti. Motor gücüyle beraber performans da artmış, 0-96 km/sa hızlanma 5.9 saniyeye inerken son hız 250km/saate yükselmişti. Frenler daha başarılıydı ve diskler daha çabuk soğuyordu, yakıt enjeksiyonu gündelik kullanıma uygun olacak şekilde geliştirilmiş, araç daha rafine bir hale gelmişti.
Yeni model 911 Carrera olarak isimlendirilmişti, ancak temel 911 serisinde spor etiketle (Carrera) isimlendirilen ilk model ismi olan 3.2 Carrera adıyla tanındı. Standart modeller Turbo'daki geniş çamurluklar ve balina kuyruğunu içeren, ancak mekanik bir değişiklik getirmeyen "Turbo-görünümlü" veya "Süper Spor" kitlerle satın alınabiliyordu. Ayrıca çok az sayıda 911 SC, Porsche'nin yeni kurduğu düz burun (flat-nose) atölyesine gönderiliyordu. Bu atölyede 911'lere açılır farlar, daha geniş gövde ve büyük arka kanat gibi eklentiler yapılıyordu. 1987'de G50 model isimli hidrolik debriyajlı 5 ileri Getrag marka şanzıman Carrera modellerinde kullanılmaya başlandı.
Cabriolet'in alçak tavanlı versiyonu ve Porsche 356 Speedster'in bir anlamda devamı olan 911 Speedster, Eylül 1987'de Frankfurt Otomobil Fuarı'nda gösterime sunuldu.[29][30] Tanıtımından 16 ay sonra, Ocak 1989 sonrasında sınırlı sayıda (2.065 adet) üretimine başlandı[31]. Aracın tasarım çalışmalarına Helmuth Bott [1] tarafından 1983'de başlanmıştı. 1983'te Yine 1987'de sınırlı sayıda (340 adet) üretilen Carrera Club Sport (CS)[32], koleksiyoncular için çok değerli bir parça oldu. Bu modelde elektrikli camlar, elektrikli koltuklar ve radyo çıkartılmış, yaklaşık 100 kg'lık bir ağırlık azaltılmasına gidilmişti. Ayrıca motorun devir limitinin yükselmesiyle bir miktar daha fazla güç elde edilmekteydi. 911 3.2 Carrera serisinin toplam üretim rakamı 76,473 ara.tır (35.670 coupé, 19.987 cabrio, 18.468 targa).[33]
Model Yılı Model PS@d/dk Motor Hacmi Yakıt sistemi Aktarma Ağırlık (kg) Son hız (km/s)

1984 911 Carrera 231@5900 3164 Bosch DME 5 ileri 1160 245

911SC/RS 255@7000 2994 Bosch Kugelfischer Enjeksiyon 5 ileri 1057 250

930 Turbo 300@5500 3299 K-Jetronic 4 ileri 1300 260

1985 911 Carrera 231@5900 3164 Bosch DME 5 ileri 1210 245

930 Turbo 300@5500 3299 K-Jetronic 4 ileri 1300 260

1986/87/88 911 Carrera 231@5900 3164 Bosch DME 5 ileri 1210 245

930 Turbo 300@5500 3299 K-Jetronic 4 ileri 1335 260

1989 911 Carrera 231@5900 3164 Bosch DME 5 ileri 1210 245

911 Speedster 231@5900 3164 Bosch DME 5 ileri 1290 240

911 Carrera 4 250@6100 3600 Bosch DME Çift Enjeksiyon 5 ileri 1450 260

930 Turbo 300@5500 3299 K-Jetronic 5 ileri 1335 260
964 Serisi (1989–1993) [değiştir]

Ana madde: Porsche 964

1989 yılı sonunda Porsche 911 tip 964'ün tanıtılmasıyla büyük bir değişim geçirdi.
959'dan alınan bir çok yeni teknolojiyle bu model Porsche için büyük önem kazandı. Bunun sebebi dünya ekonomisinin resesyona girmesi ve Porsche'nin artık sadece imajına güvenerek ayakta kalamayacağını anlamasıydı. İlk model Carrera 4 olarak tanıtıldı. "4", dört tekerden çekişi ifade ediyordu. Bu durum birçok insanda şaşkınlık uyandırdı, ancak firma müşterilerine (959 modelinin) yarış ve ralli mühendisliğine bağlı kaldığını vurgulamak için bu yolu seçmişti. Aracın sürtünme katsayısı 0.32'ye indirilmişti. Ayrıca araç yüksek hızlarda yükselen, diğer zamanlarda aracın çizgisinin bütünlüğünü bozmamak için motor kapağına gömülen bir arka kanatla donatılmıştı. Şasi baştan sona yeniden dizayn edilmiş; helezonik yaylar, ABS frenler ve hidrolik direksiyon eklenmişti. Motor hacmi 3600 cc'ye, ürettiği güç de 250 PS (184 kW) seviyesine yükseltilmişti. Araç çok daha rafine olmasına rağmen bazı eleştirmenlerce 911 konseptinin saflığını kaybettiği iddia edilmiştir. Arkadan itişli versiyon, Carrera 2, bir yıl sonra tanıtıldı.
1990 yılında 964 kasası 911 Turbo, bir yıllık yokluğu ardından tekrar fiyat listesine eklendi. Çift hava yastığının standart olduğu ilk Porsche modeli oldu. Daha önceki modelin 3.3 L motorunun elden geçirilmiş bir versiyonunu kullanan yeni Turbo'nun motoru daha sonra diğer modellerin motoru uyarlanarak 3.6 L'ye yükseltildi.
1989 yılında Porsche, uyarlanır elektronik yönetimli (adaptive electronic management/AEM) ve manuel kontrollü Tiptronik otomatik şanzımanı tanıttı. Formula 1'de yarı otomatik şanzımanların yeni devreye girdiği bu dönem için, seri üretim bir otomobilde kullanım çok sıradışıydı. Ayrıca 964, çift hava yastığının standart olarak sunulduğu (1991) ilk otomobil oldu.
1992 yılında Porsche, 1973 Carrera RS modelinden esinlenmiş bir 964 RS modelini sınırlı sayıda üretti. Bu model yalnızca Avrupa emisyon şartlarına uygundu, ancak Amerikan müşterilerin baskısıyla Porsche 701 adet üretilen RS America'yı da piyasaya sundu. Yine de Avrupa RS'in bir homologasyon modeli olmasına karşılık RS America opsiyonları çıkarılmış standart modeldi. 1993 RS 3.8, Turbo tarzı şasiye, daha büyük ve sabit bir balina kuyruğu arka kanada ve 300 PS (221 kW) gücünde 3746 cc motora sahipti.

RS/RS America modellerinin gösterişten uzak, yüksek performanslı 964 versiyonları olması sebebiyle sadece 4 fabrika opsiyonu mevcuttu: limitli kaymalı diferansiyel (LSD), AM/FM radyo kasetçalar, klima ve sunroof. Aracın iç tasarımı da standart 911'den daha sadeydi, örneğin kapı iç panelleri yoktu ve kol dayama yerleri basit çekme mekanizmasıyla açılıyordu. Satıldıkları dönemde RS Avrupa standart C2'ye göre yaklaşık 20.000$ daha pahalıydı. Yine de RS America'nın tam donanımlı C2'den 10.000$ ucuz olmasına rağmen, günümüzde bu modeller ikinci el pazarında standart 964'lerden daha yüksek fiyatlara satılmaktadır.

964 Turbo (1990–1993)
Porsche 911 (964) Turbo1990 yılında Porsche, 964 serisinin Turbo versiyonunu piyasaya sürdü. Bu model bazen hatalı olarak 965 olarak adlandırılır; ama 965 projesi 959'un yüksek teknolojili turbolarla donatılmış yeni nesli olarak planlanan, ölü doğmuş bir projedir. 1991 ve 1992 model yıllarında Porsche 964 Turbo'larını 930'un kendini kanıtlamış 3.3 L motor blokunu kullanarak üretti. Motor gücü 320 PS (235 kW) civarındaydı. 1993 yılı Carrera 2/4'e 3.6 L motoru getirdi, turbo versiyonda güç baş döndürücü bir seviye olan 360 PS'e (265 kW) ulaştı. 1994 yılında 993 serisinin tanıtılması ve 993 Turbo beklentisi yüzünden az üretildi. 1994 964 Turbo'lar günümüzde ender bulunmakta.
Model Yılı Model PS@d/dk Motor Hacmi Yakıt sistemi Aktarma Ağırlık (kg) Son hız (km/s)

1989 911 Carrera 2 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1350 260

911 Carrera 4 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1450 260

1990 911 Carrera 2 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1350 260

911 Carrera 4 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1450 260

911 Turbo 320@5750 3299 Bosch Motronic 5 ileri 1470 270

1991 911 Carrera 2 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1350 260

911 Carrera 4 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1450 260

911 Turbo 320@5750 3299 Bosch Motronic 5 ileri 1470 270

1992 911 Carrera 2 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1350 260

911 Carrera 4 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1450 260

911 Turbo 320@5750 3299 Bosch Motronic 5 ileri 1470 270

911 Turbo S 381@6000 3299 Bosch Motronic 5 ileri 1290 290

911 Carrera RS 260@6200 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1280 260

1993 911 Carrera 2 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1350 260

911 Carrera 4 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1450 260

911 Speedster 250@6100 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1350 260

911 Turbo 320@5750 3299 Bosch Motronic 5 ileri 1470 270

911 Turbo 3.6 360@5500 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1470 280

911 Carrera RS 3.8 300@6500 3746 Bosch Motronic 5 ileri 1249 271

1994 911 Turbo 3.6 360@5500 3600 Bosch Motronic 5 ileri 1470 280



993 Serisi (1993–1998)

1990'ların ortasında çıkan Tip 993'ün daha pürüzsüz gövdesi vardır. Resimdeki hafifletilmiş şasili 993 GT2 modelidir.Porsche 911, 1993 yılında yeniden gözden geçirildi ve tip 993 olarak isimlendirildi. Bu araç, 1964 yılında doğan hava soğutmalı 911 serisinin son modeli olduğu için önemlidir.
Aracın dış kısmında tamamen yeni bir ön ve arka tasarımı kullanılmıştır, sadece ön ve yan camlar ile kapılar 964 kasasından alınmıştır. Yeni karoser daha pürüzsüzdür, özellikle aerodinamik ön kısım 959'a çok benzemektedir. Tasarımı İngiliz tasarımcı Tony Hatter tarafından tasarım şefi Harm Lagaay gözetiminde yapılmıştır.
Gözden geçirilmiş karoser ile birlikte, yeni tasarlanmış çok noktadan bağlı arka süspansiyon da aracın yol tutuşu ve sürüş kalitesini arttırmıştır.

Şasi düzeltmeleri ile birlikte yeni süspansiyon aracın çok daha rekabetçi olmasını sağlamıştır. Motor hacmi 3.6 L kalmasına rağmen motor programı ve egzoz değişiklikleriyle gücü 272 PS'e (200 kW) yükseltilmiştir. 1996 model yılında standart modellerde güç 286 PS (210 kW) olmuştur. Dört tekerden çekiş Carrera 4 olarak opsiyoneldir, standart arkadan itişli modeller sadece Carrera adıyla anılmışlardır. Hafifletilmiş RS modeli 3.8 L kapasitesiyle 300 PS (221 kW) güce sahiptir ancak sadece arkadan itişli olarak üretilmiştir.
Turbo'nun geniş gövde yapısını ve bazı diğer parçalarını kullanan ama Turbo olmayan modeller (Carrera 4S ve Carrera S) ilk kez 993 kasasında sunulmuştur. Üstü açık Targa modelleri ise yeni cam tavanları ile geri dönmüşlerdir.

Targa ve geniş gövde versiyonlar 993'ün selefi Porsche 996 serisinin 1998'de üretime girişine kadar üretimde kalmışlardır.
993 Turbo (1995–1998)

Porsche, 1975 yılından itibaren her yeni seride turboşarjlı bir 911 üretmiştir. Mart 1996'da 993 Turbo satışa sunuldu. 993'ün turbo versiyonu 1995 yılında üretime girmiştir. Bu model Porsche'nin çift turboşarjör kullanan ilk seri üretim modeli olmuştur. Üretimdeki Carrera 4 ile hemen hemen aynı kalıcı dört çeker sistemine sahipti, hatta 4WD'yi iptal etmek için hafif ve yarış homologasyonlu versiyon olan GT2'yi almak zorundaydınız. Devasa hava soğutmalı fren disk ve kaliperleri ile ABS 5 sistemi 3.8 litrelik Carrera RS'den alınmıştı. Yatma önleyici çubukları (anti-roll bar) normal 993'den daha kalındı ve 18 inçlik jantlar frenlere daha iyi hava akışı sağlıyordu.
993 serisinin standart 3.6 litre motoru kullanan modelde iki KKK K16 turboşarjörü ve Bosch M5.2 motor yönetim sistemi yer almaktaydı. Motor gücü bu sayede 5750 d/dk'da 408bhp'ye yükseltilmiştir[34]. Sıkıştırma oranı 8.0:1'e düşürülmüş, 6 ileri vites kutusu güçlendirilmiş ve vites oranları uzatılmıştır. Bu sayede son sürat 304 km/s (184mph) olmuş, 0-96 km/saat hızlanma sadece 4.5 saniyeye (bazı dergi testlerine göre 4.3 sn) inmiştir. Tüm diğer 911 Turbo modellerdeki gibi 993 Turbo'da da genişletilmiş çamurluklar ve devasa bir sabit arka kanat kullanılmış, ancak önceki nesillerden farklı olarak bu kanat gövde rengine boyanmıştır. 1997 model yılında Porsche, tarihinin en güçlü hava soğutmalı seri üretim modeli olan 993 Turbo S'i üretmiştir. Motor gücü 424bhp olan bu modelde yeni ön tampon, farklı jantlar ve bazı aerodinamik geliştirmeler yapılmıştır.
959 ile yakın güçleri (959'un 450bhp'sine karşılık 993'te 408bhp) ve benzer aktarmaları, iki model arasında bir çok yol testi karşılaştırmasının yapılmasına sebep olmuştur (örneğin Car and Driver, Temmuz 1997, s. 63).

993 GT2 (1998)

993 jenerasyonu baz alınan GT2, gerçekte uluslararası otomobil yarışlarında bulunan GT2 kategorisinde yarışacak araçların homologasyonunu sağlamak için üretilmişti. Araçta yarış lastiklerini örtebilmek için genişletilmiş çamurluklar ve kenarlarında hava girişleri bulunan, yeni ve büyük bir arka kanat kullanılmıştır. Orijinal motor 430hp güç üretirken, 3.6lt Turbo 6 silindir boksör motorun 1998'de kullanıma sokulmasıyla 450hp güce ulaşılmıştır.

911 GT2'nin yarış versiyonu uluslararası yarışmalarda başarılıydı. 1996 ve 1997 Le Mans 24 Saat yarışlarında kendi sınıfının galibi oldu.

911 GT2 Evo isimli daha da hızlı bir versiyonu da üretildi. 600hp'lik 3.6 litre düz-6 silindirli motor kullanılan bu versiyon, daha sonra özel olarak GT1 sınıfı için tasarlanan 911 GT1 yüzünden kısa ömürlü oldu.
Su Soğutmalı Motorlar

996 Serisi (1998–2004)

996 Carrera 4S34 yıllık hava soğutmalı 911 üretimi sonunda, 1998 yılında tamamen yenilenmiş su soğutmalı 911 modelleri üretime alındı. Tip 996 olarak bilinen bu seri, Porsche için büyük bir sıçrama oldu. Motordaki büyük değişim aracın dış görünüşüne de yansıtılmış, 1963'de üretilen ilk 911'e göre büyük bir değişim yaşanmıştır. Motor dışında diğer önemli değişiklikler daha basık bir gövde tasarımı, daha dik açılı ön cam ve yeniden tasarlanmış iç mekandır. Eleştirmenler tüm bu değişikliklerle yeni modelin orijinal 911 tasarımından uzaklaştığı ve tasarımını daha ucuz model olan Boxster ile benzeştiği için ağır biçimde eleştirdiler[35][36], ancak 996 serisi Porsche için büyük bir finansal başarı getirdi.
1997'de, 1998 model yılı için tanıtılan 300 HP'lik 911 Carrera 2 ve 911 Carrera 4 modelleri ile başlayan 996 serisine 1998'de 360 HP'lik 911 GT3 eklendi. 2000'de 420 HP'lik 911 Turbo, 2001'de 462 HP'lik GT2 üretime girdi. 2002 yılı için 911 Carrera 2 ve Carrera 4'ün motor güçleri 320 HP'ye çıkartıldı ve cam tavanlı Targa ile geniş çamurluklu Carrera 4S modelleri satışa sunuldu. Aynı yıl için GT3'ün gücü de 381 HP'ye yükseltildi. 2003 yılında 450 HP'lik Turbo S üretime girdi. 2004 model yıklında ise 483 HP'lik yeni GT2 üretildi.
996 serisi 2004 yılı sonunda 997 serisinin tanıtımı ile üretimden kaldırıldı, ancak GT2 modeli 2006'ya kadar üretimde kaldı.

7 Serisi (2004-Günümüz)

Porsche 911 (997) Carrera

2004 yılında 911 ağır bir gözden geçirmeye alındı ve temmuz ayında 996'nın yerine geçecek olan 997 tanıtıldı. 997'de, 996'nın temel profili korunmuş, sürtünme katsayısı 0.28'e indirilmiş ve son su soğutmalı model olan 993'ün detaylarıyla şekillendirilmişti. Ayrıca 996'nın birleşik far tasarımından farklı olarak, eski nesil 911'lerin "böcek gözü" farlarına benzer farlar kullanılmıştı. İç tasarım da değiştirilmiş, modern tasarım öğeleri klasik 911'lerin çizgileriyle yorumlanmıştır. 997 serisi parçalarının sadece üçte birini eski 996 serisinden almış, ancak teknik olarak benzer kalmıştır. GT2 ve Turbo S modelleri henüz piyasaya sunulmamıştır.



Birçok Amerikan otomobil dergisinin testlerinde, Turbo modeli 0-96 km/saat hızlanmasını 3.3 saniye civarında yapabilmiştir. Carrera S modeli aynı hızlanmayı 3.9 saniyede tamamlamış, son hız olarak 300 km/saate ulaşmıştır. Baz model olan Carrera 0-96 ivmelenmeyi 4.4 saniyede tamamlayıp 285 km/saat hıza ulaşmıştır. Bu rakamlar Porsche'nin resmi rakamlarıyla büyük farklar taşımaktadır.



Carrera 4 ve Carrera 4S'in sırasıyla Carrera ve Carrera S ile aynı motorları taşımaktadır. Dört tekerden çekişli modellerin arka kısımları geniş tabanlı lastikleri sebebiyle 50.8mm daha geniştir. Dört tekerden çekiş sistemi, gerektiğinde motor gücünün %5'i ile %40'ı arasında bir gücü ön tekerlere iletmektedir.



2009 model yılı için 997'de ufak değişiklikler planlanmaktadır. Bu değişiklikler daha büyük hava girişleri olan bir ön tampon, yeni çift HID projektörlü farlar, yeni stoplar, doğrudan enjeksiyon ve çift debriyajlı vites kutusudur.[37][38]



Motor sporlarında Porsche 911

Rallilerde Porsche 911



Porsche 953 RalliPorsche 911, ilk gününden itibaren ralliler için büyük bir potansiyele sahipti. Arkada yer alan motor çekişin iyileşmesine katkıda bulunmaktaydı. 911'in belli başlı ralli zaferleri aşağıdaki gibidir:
1965
5., Monte Carlo Rallisi (911, Herbert Linge)

1967
3., Monte Carlo Rallisi (912, Vic Elford)

1968
1., İsveç Rallisi (911T Björn Waldegård)

1969
1., Monte Carlo Rallisi (911T, Björn Waldegård)

1970
1., Monte Carlo Rallisi (911T, Björn Waldegård)

1974
3., 1000 Göller Rallisi (911 Carrera RS 3.0, Björn Waldegård)
2., Safari Rallisi (911 Carrera RS 3.0, Björn Waldegård)

1978
1., Monte Carlo Rallisi (911 Carrera RS 3.0, Jean-Pierre Nicolas)

1980
1., Tour de Corse (911SC/RS, Jean-Luc Therier)

1984
1., Paris-Dakar Rallisi (953, Rene Metge/Dominic Lemoyne)
(Porsche 953, diğer adıyla 911 Carrera 4x4, geliştirme aşamasında olan 959'un dört tekerden çekiş sistemini kullanmaktaydı.)



1986
1., Paris-Dakar Rallisi (959, Rene Metge/Dominic Lemoyne)
2., Paris-Dakar Rallisi (959, Jacky Ickx/Claude Brasseur)
1., Rallisie des Pharaons (959, Saeed Al Hajiri)
(1980'lerde Porsche, FIA'nın Grup B regülasyonu uyarınca dört tekerden çekişli, çift turbolu 959 modelini geliştirdi. Bu model 1986 yılında prestijli Paris-Dakar Rallisi'ni kazandı.)



Ödüller

2004 yılında Sports Car International dergisi, 911'i Sports Car International 60'ların En İyi Spor Otomobilleri Listesi'nde üçüncü, Carrera RS'i 70'lerin en iyi spor otomobilleri listesinde yedinci, 911 Carrera'yı 80'lerin en iyi spor otomobilleri listesinde yedinci sıraya koydu. Ek olarak, Automobile Magazine'in "100 Coolest Cars" listesi oylamasıyla 911 ikinci oldu. 997 serisi 2005 Yılın Otomobili yarışması için aday gösterildi.



Medyada Porsche 911
Porsche 964 C2 gösterge paneliCharlie Sheen'in 1987 yapımı filmi film No Man's Land, sadece Porsche'ler çalan bir hırsız üzerine kuruludur.

Will Smith ve Martin Lawrence, Bad Boys (1995) filminde bir Porsche 911 (964 RS) kullanmışlardır.

2006 yılında Pixar'ın animasyon filmi Otomobiller'de başrol oyuncularından biri, 2002 model bir Porsche 996 Carrera'dır.

Herbie Goes to Monte Carlo filminde iki Porsche 911 görünmektedir.

BBC televizyon şovu Top Gear'de bir Porsche 911 parçalanmaya çalışılmıştır. Ön kaputuna düşürülen piyanoya, önden bir çarpışmaya, üzerine dökülen asite ve pompalı tüfek ateşine dayanan araç; bir vinç ile kaldırılıp, içi yanıcı gaz dolu bir karavana burnu üzerine düşürülerek çalışmaz hale getirilebilmiştir.

Komedyen Jerry Seinfeld yaklaşık 50 Porsche'ye sahiptir, bunların yarısına yakını da 911'lerdir. Dikkatli bakıldığında kendi dizisi olan Seinfeld'de duvarlarda Porsche 911 posterleri görülebilir.

2000 yılında oyun firması Electronic Arts, tamamen Porsche'ler üzerine kurulu bir oyun olan Need For Speed: Porsche Unleashed'i piyasaya çıkardı.

Need for Speed Most Wanted oyununda Porsche 911 Turbo S kullanılabilir.

Street Fighter II: The Movie filminde Ken Masters 1980'li yıllarda üretilmiş bir Porsche 911 Carrera Cabriolet kullanır.

1999 yapımı Office Space filminde, ana karakter Bill Lumbergh (Gary Cole tarafından canlandırılmıştır), MY PRSCHE plakalı bir Porsche 911 kullanır.

2001'den beri devam eden televizyon dizisi Scrubs'da ana karakterlerden doktor Perry Cox klasik bir Porsche 911 kullanmaktadır.

23 Mayıs 2010 Pazar

GURURUMUZ ANADOL


                                                                       ANADOL
Anadol, Türkiye'de -en önemli parça olan ithal motor dışında- toplu olarak üretilen ilk otomobil markasıdır. İlk Türk üretimi otomobil ise 1961'de TCDD tarafından yalnızca dört tane üretilen "Devrim" adı verilen örnek otomobildir.
Vehbi Koç tarafından kurulan Otosan Otomobil Sanayi A.Ş. tarafından 1966-1984 yılları arasında İstanbul'daki fabrikada üretilmiştir. 1966’dan 1984’e kadar devam eden Anadol üretimi, yerini 1984'ten sonra Ford Taunus üretimine bırakmış, ancak Otosan 500 ve 600D pikap üretimi 1991 yılına kadar devam etmiştir. Bugün, Otosan Ford Motor Company lisansı altında Ford hafif ticari araçlarının üretimine Gölcük’teki yeni tesislerinde devam etmekte ve başta Avrupa Birliği olmak üzere pek çok ülkeye Ford Motor Company lisanslı otomobil ihracatı yapmaktadır. Fabrika 1984'ten sonra Ford üretimi için kullanılmıştır.
Anadol'un üretimi 19 Aralık 1966'da başlamış olsa da, satış ve trafik tescili için gerekli olan "Yeterlilik Belgesi" ve "Araçların imal, tadil ve montajı hakkında teknik şartları gösteren Yönetmelik" onayı Makina Mühendisleri Odası'ndan 28 Şubat 1967 tarihinde alınmış ve dolayısı ile Anadol satışları bu tarihten sonra başlamıştır.
Anadol'un ilk modelleri İngiliz Reliant ve Ogle Design tarafından tasarlanmıştır. Bütün modellerinde kaportası cam elyafı ve polyesterden yapılan Anadol'da motor olarak da Ford motorları kullanılmıştır. İlk kullanılan motor, Ford'un Cortina modelinin 1200 cc'lik Kent motorudur.
Anadol adı, açılan isim yarışması sonucunda finale kalan; Anadolu, Anadol ve Koç arasından seçilmiştir.
Az sayıda kalan örnekleri, günümüzde klasik kabul edilmekte, meraklıları tarafından korunmakta ve kullanılmaktadır. Ayrıca ortadan kesilerek kamyonet yapılmış biçimleri ile adını aldığı Anadolu'nun küçük şehirlerinde halen kullanılmaktadır.

Anadol / A1 (1966-1975) 

Anadol A1 MkI 1968
Anadol A1, Otosan Otomobil Sanayi A.Ş.’nin siparişi üzerine "FW5" kodu ile İngiliz Reliant Firması tarafından geliştirilmiş ve üretimine 19 Aralık1966’da başlanmıştır. A1’in dizaynı ise İngiliz Ogle Design firmasından Tom Karen tarafından çizilmiştir. A1 üretiminde ilk olarak Ford Cortina'nın 1200 cc'lik 1959 model Kent motoru kullanılmış, 1968’de bu motor daha güçlü 1300 cc Ford Crossflow motor ile değiştirilmiştir. 1969’da gösterge panosu yenilenmiş, direksiyon daha ergonomik bir hale getirilmiştir. 1971’de o günün modası olarak kabin tavanı vinil ile kaplanmıştır. Bu dizayn MkI tipi olarak Nisan 1972’ye kadar bu şekilde kalmıştır. 1971’de İzmir’de düzenlenen Akdeniz Oyunları için geliştirilen A1 modeline “Anadol Akdeniz” adı verilmiş ve bu modelin üretimine 1972’de başlanmıştır. MkII olarak adlandırılan bu modelde farların yuvarlak şekli yerini dörtgen farlara bırakmış, vites bloğu ve tamponlar yenilenmiştir. Yeni dizaynda tamponlar gövdenin bir uzantısı haline gelmiş, ön ızgara değişmiş, farlar ve sinyaller dörtgen hale getirilmiş, sinyal ve stop lambaları üçgen bir şekil almıştır. Kabin içi de ciddi bir değişikliğe uğramış, gösterge tablosu ve ön konsol, koltuklar değişmiş, kullanılan malzemelerin kalitesi yükseltilmiştir. 1972’den itibaren Anadol’un Coupé’sinde kullanılan bu standart, A1 üretiminin sonuna kadar (1975) aynı kalmıştır.
Anadol A1 MkII 1974
Cam elyafı ve polyesterden ümal edilen bu 5 kişilik araç gövdesi, H-tipi tam çelik şasi üzerine oturtulmuştur.Coupé olarak başlayan Anadol üretimi 1973 sonlarından itibaren sedan ve estate versiyonlarının da ilavesi ile devam etmiştir. Şasi, helezonlu bağımsız ön süspansiyon ve makaslı arka aksın üzerine kurulmuştur. Frenler ise önler disk, arkalar tamburdur. Direksiyon sisteminde ilk modellerde “recirculating ball” (döner bilyalı direksiyon kutusu) sistemi kullanılmış, daha sonra (1970) kremayerli (rack-and-pinion) sisteme geçilmiştir.
Anadol A1 üretimine 1975 yılında son verilmiş ve toplam 19.724 adet üretilmiştir.
Anadol A1 aynı zamanda Türkiye’nin ilk ralli arabası, Anadol Ralli Takımı (ART) da ilk ralli takımı olarak tarihe geçmiştir. Türkiye’nin ilk resmi rallisi olan 1968 Trakya Rallisi’ni kazanan A1 takımı ve ünlü pilotlar Renç Koçibey ve Demir Bükey’dir. İskender AtakanClaude NahumMete OktarŞükrü Okçu ve Serdar Bostancı’yı da diğer ünlü A1 pilotları olarak sayabiliriz. Bir başka A1 fanatiği de ünlü ralli pilotu Romolo Marcopoli’dir. 1968’de bir başka ünlü Türk pilot İskender Aruoba 30.000 km’lik ve 8 ay süren Avrupa-Afrika-Asya Rallisine Anadol A1’i ile katılmış ve başarı ile tamamlamıştır.

Anadol A1 (1974) Teknik Veriler 

Anadol A1 1968 far, sinyal ve tampon
Anadol A1 1968 sinyal stop ve tampon
Anadol A1 1300 cc Ford Kent motor
Anadol A1 1966-1971 ön konsol
Anadol A1 orijinal Lucas voltaj regülatörü
Genel Bilgiler
  • Marka: Otosan
  • Model: A1
  • Üretim Yılı: 1967-1975
  • Ülke: Türkiye
  • Tasarımcı: Reliant/Ogle (UK)
  • Model Kodu: FW5
Karoser ve Boyutlar
  • Karoser Tipi: 4/5S SAL
  • Kapı adedi: 2
  • Dingil mesafesi: 2565 mm / 101 in
  • Ön iz genişliği: 1322 mm /52 in
  • Arka iz genişliği: 1284 mm /49.4 in
  • Uzunluk: 4440 mm /172.5 in
  • Genişlik: 1644 mm /64.7 in
  • Yükseklik: 1422 mm /56 in
  • Yerden yükseklik: 160 mm / 6.3in
  • Uzunluk / Dingil mesafesi oranı: 1.71
  • Ağırlık: (net) 920 kg / (yüklü) 1360 kg
  • Ağırlık dağılımı: (ön/arka) %51.20 / %48.8
  • Yakıt Kapasitesi : 39 litres / UK Gal: 11.1
Motor Özellikleri
  • Motor Üreticisi: Ford
  • Motor Tipi: SOHC
  • Silindir sayısı ve yerleşimi: S-4
  • Silindir başına süpap sayısı: 2 (toplam 8 adet)
  • Motor Hacmi: 1298 cc / 79.148 cu in
  • Çap: 80.96mm / 3.19 in
  • Strok: 62.99mm / 2.48 in
  • Çap / Strok oranı: 1.29
  • Silindir başına düşen hacim: 324.25 cc/silindir / 19.79cu in/silindir
  • Krank ana yatak sayısı: 3
  • Sıkıştırma oranı: 8.0:1
  • Yakıt besleme tipi: Karbüratör
  • Hava besleme türü: Normal
  • Kompressör tipi: Düsük
  • Katalitik Konvertör: yok
  • Max. Motor gücü (SAE): 63.0 HP @5700 d/d
  • Max. tork : 8.7 kg.m @3000 d/d
  • Güç / Ağırlık oranı: 68.8 HP/ton 51.3 W/kg
  • Güç / Motor hacmi oranı: 42.4 HP/litre 31.6kW/litre
  • Soğutma sistemi: Su
  • Soğutma sistemi kapasitesi: 5.66 litre
  • Elektrik sistemi: Akü (12V-45 Amp/saat)
  • Motor yağı hacmi: 3.5 litre (yağ filtresi dahil)
  • Yakıt Tüketimi: yaklaşık 7.5 lt/100km (şehir dışı)
Şanzıman ve Aktarma
  • Şanzıman türü: 4 vitesli, full senkromeçli
  • Debriyaj: Baskı, balata, debriyaj telli
  • Vites oranları: 1.vites: 3.543:1 / 2.vites: 2.396:1 / 3.vites: 1.412:1 / 4.vites: 1:1
  • Aktarma: RWD (arkadan itiş)
  • Aktarma oranı: 4.125:1
Yürüyen Aksam ve Frenler
  • Direksiyon türü: rack & pinion
  • Direksiyon oranı: 18.8:1
  • Direksiyon turu: 3.9
  • İç dönüş çapı: 9.6 metre
  • Dış dönüş çapı: 10.8 metre
  • Süspansiyon (ön): I.W.CS.ARB.
  • Süspansiyon (arka): LA.SE.
  • Fren türü: Tek kanallı hidrolik
  • Fren tipi(ön/arka): Disk/Kampana(drum)
  • Disk çapı: 231.5 mm.
  • Kampana çapı: 203.3 mm.
  • Jant ebadı: 4.5J x 13
  • Lastik ebadı: 5.60/5.90 x 13
  • Anadol / A2 / SL (1970-1981) 

    Anadol A2 MkII 1973 Akdeniz
    Anadol A2 serisi, Türkiye’nin ilk 4 kapılı otomobili olmakla beraber, dünyanın da ilk 4-kapı sedan otomobili olarak tarihe geçmiştir. Prototipi 1969 yılında geliştirilen A2, 1970’te üretilerek piyasaya sürülmüştür..
    Anadol A2 MkII stoplar ve tampon
    A2 serisinde Ford Cortina'nın 1300cc'lik Kent motoru kullanılmıştır. Tek parça ön koltuğu ile tanınan bu ilk A2 modelleri teknik olarak A1 modelleri ile aynı donanıma sahiptiler. Az sayıda üretilen MkI tipi, 1972’den itibaren gövde yapısı A1 ile aynı hale getirilen ve MkII olarak üretilen A2 (burun, ızgara, far ve sinyaller) 1975yılı sonuna kadar aynı şeklini korudu. 1976’dan itibaren SL modeli yeni A2 versiyonu olarak piyasaya sürüldü. SL’deki en önemli değişiklikler ön farlar ve arka stoplarda idi. Dörtgen arka stoplar ile yeni bir görünüm kazanan A2’nin kabin içi de yeni gösterge panosu, ön konsol ve kabin içi kullanılan malzemeler de tamamen yenilendi. Ayrıca A2, aracın güvenliğinin artırılması amacıyla çarpışma testine (crash test) tabi tutulan ilk Türk otomobilidir. A2 aile arabası olarak dizayn edilmiş olsa da, ticari olarak da büyük bir sükse yaptı ve 35.668 adetlik bir satış performansına ulaşarak en fazla satılan Anadol modeli oldu (A2 olarak 1970-1975 arasi 20.267 adet, A2 SL olarak 1976-1981 arasi 15.401 adet). A2 üretimi 1981’de sona erdi ve yerine A8-16 modeli üretilmeye başlandı.

    Anadol STC-16 1973

    Anadol / A4 / STC-16 (1973-1975) 

    İlk prototipi 1972’de geliştirilen STC-16, sadece 1973 ve 1975 yılları arasında üretildi. STC-16 Eralp Noyan tarafından dizayn edildi. Böylece 1961’de dizayn edilen Devrim’den sonra, Türkiye’de dizayn edilerek üretilen ve seri üretimi gerçekleşen ilk otomobil ünvanını aldı.
    1971’de Otosan’ın Genel Müdürü olan ve Vehbi Koç’un damadı Erdoğan Gönül, Otosan yönetimini ikna ederek, seri üretime geçilmesi onayını aldı. STC-16 üst gelir seviyesindeki kullanıcıları ve uluslararası rallilerde Anadol markasına prestij sağlamayı hedeflemişti. Belçika’daki Kraliyet Sanat Akademisi (Royal Fine Arts Academy) mezunu olan Eralp Noyan’ın başında olduğu bir ekip tarafından çizilen STC-16, o yıllar gözde spor araba modelleri olan Datsun 240Z, Saab Sonett, Aston Martin, Ginetta & Marcos modellerinden esintiler taşımaktadır. Eralp Noyan, aracın iç ve dış dizayn karakteristiğini II. Dünya Savaşı’nın gelişmiş uçağı olan “Supermarine Spitfire”dan esinlenerek çizdiği ifade edilmektedir STC-16 üretim bandına A4 kodu ile konmuş, kısaltılmış ve modifiye edilmiş Anadol şasi ve süspansiyon sistemi ile 1600cc’lik Ford Mexico motoru kullanılmıştır. Şanjman olarak ise yüksek performanslı İngiliz Ford Cortina ve Capri modellerinin şanjmanları kullanıldı. STC-16’nın ön konsol ve gösterge tabloları, o yılların gözde İtalyan ve İngiliz spor arabalarından hiçbir farkı yoktu. Kilometre ve devir saati dışında, o dönemin yeni detaylarından sıfırlanabilen mesafe göstergesi, Lucas ampermetre, Smiths yağ, benzin ve hararet göstergeleri konulmuştu. 11 ay süren proje geliştirme safhası sonunda, test sürüşleri için ilk olarak 3 adet STC-16 prototipi hazırlandı. Test alanları olarak Cengiz Topel havaalanı ile E-5 karayolunun İstanbul-Adapazarı bölümü seçildi. STC-16’nın ilk çarpışma testleri de bu dönemde yapıldı.
    Daha sonra STC-16, test sürüşleri için Otosan Üretim Müdürü Nihat Atasagun tarafından İngiltere’ye M.I.R.A pistine götürüldü. STC-16 İngiltere’deki deneme sürüşlerinde ve görüldüğü otoban ve caddelerde, bir İngiliz markasının yeni spor modeli sanılarak büyük ilgiyle karşılandı ve dikkat çekti. Taşıdığı “320-E” test plakası nedeniyle birçok yerde durdurularak bu yeni model hakkında bilgi istendi. Bu testler sırasında pekçok İngiliz pilot tarafından denendi, performans, sürüş ve sürüş emniyeti açısından öneriler alındı ve bu öneriler doğrultusunda değişiklikler yapıldı. Ve, sonunda Nisan 1973’te ilk STC-16 üretim bandından inerek show-room’lardaki yerini aldı. STC-16 isminin “Sport Turkish Car 1600”ün kısaltması olduğu gibi, bu açılımın aynı zamanda “Sport Touring Coupé 1600” anlamında olduğu da ifade edilmektedir. Gençler ise bu açılımı “Süper Türk Canavarı 1600” olarak benimsemişlerdir.Geriye kalan araç sayısı bilinmemekle beraber yaklaşık 70 kadar STC-16'nın yollarda olduğu tahmin edilmektedir.
    Ne yazık ki, STC-16 üretimi 1973’teki global petrol krizinin yol açtığı ekonomik kriz nedeniyle uzun sürmedi. Benzin fiyatlarındaki aşırı artış ve bir petrol türevi olan fibre-glass maliyetlerindeki artışlar STC-16’nın üretim maliyetlerinin aşırı yükselmesine neden olduğu gibi, bu maliyetlerde yapılacak üretim sonrası satışların sadece yüksek gelir grubuna hitab etmesi ve aracın benzin tüketiminin yüksek olması bu arkadan itişli spor modelin üretim ömrünün çok kısa olmasına neden oldu. O yıllarda, diğer Anadol modellerinin 50.000-55.000 TL olmasına karşılık STC-16 fiyatları 70.000 TL’nin üzerinde idi. Bu nedenle STC-16 müşterileri sadece ralli pilotları, spor araba meraklıları olarak kaldı.
    Ancak, STC-16 o dönemin gençleri arasında haklı bir üne kavuştu. Geliştirilmiş ve modifiye edilmiş versiyonları Türkiye ve Dünya rallilerinde birçok yarışa girdi ve kazandı. Ralli için geliştirilen modellerde ağır şasi yerine daha hafif şasi ve 140 HP gücünde modifiye motorlar kullanılmıştır. En bilinen STC-16 pilotları olarak; Renç KoçibeyDemir BükeyRomolo Marcopoli,İskender Aruoba,Cihat GürkanAli FurgaçŞevki GökermanSerdar BostancıMurat OkçuoğluCüneyd IşıngörMehmet BecceHızır GürelDerya Karaköse ve Osman Arabacı’yı sayabiliriz.
    1973 ve 1975 arasında devam eden STC-16 üretimi sırasında toplam 176 araç üretilmiş olup, bunların büyük bölümü 1973’te üretilmiştir. Renk olarak genelde “Alanya Sarısı” olarak üretilen STC-16’lar bu renkle de özdeşleşmiştir. Az sayıda da olsa; dönemin spor arabalarında kullanılan beyaz şeritli kırmızı veya mavi şeritli beyaz renkli olanları da mevcuttur.

    Anadol STC-16 (1973) Teknik Veriler 

    STC-16 far, sinyal ve tampon
    STC-16 sinyal, stop ve tampon
    STC-16 yan kapı ve yan ayna
    STC-16 ön konsol
    Rally için hazırlanmış bir STC-16
    Genel Bilgiler
    • Model: A4
    • Şasi: Tam, Çelik
    • Kupa: Monoblok Fiberglas
    • Renk: Ford Signal Yellow (Akzo Skala: FEU1022-KL)"Alanya Sarısı"
    • Kapı Sayısı:3
    • Güç Aktarımı:Arkadan İtişli
    Karoser ve Boyutlar
    • Boyutlar Uzunluk: 3980 mm Genişlik: 1640 mm Yükseklik: 1280 mm
    • Dingil Aralığı: 228 cm
    • İz Açıklığı Ön: 1320 mm Arka: 1280 mm
    • Yerden Yükseklik: 162 mm
    • Ağırlık: (boş) 920 Kg
    • Ağırlık Dağılımı: Ön: %55 Arka: %45
    • Benzin Deposu: 39 Litre
    • Direksiyon: Rack&Pinion, Tur Sayısı 3.34
    • Dönüş Çapı: 9 mt.
    Motor Bilgileri
    • Motor Yeri:Ön Aks Ortasında
    • Motor Yerleşimi: Uzunlamasina (Longitudinal)
    • Motor Yapısı: Döküm Demir, Ford Kent
    • Silindir Sayısı: Sıralı 4
    • Silindir Hacmi/per: 399,75 cc
    • Subap Sayısı:8
    • Soğutma: Su
    • Hacim: 1599 cc
    • Sıkıştırma Oranı: 9:1
    • Yakıt Sistemi: GPD Karbüratör
    • Motor Gücü: 68 PS/DIN 5200 RPM de (50 Kw)
    • Maksimum Tork: 2600 devirde 116.0 Nm (11.8 kgm)
    • Maksimum Devir: 5700 dakikada
    • Spesifik Tork:72.55 Nm/litre
    Şanzıman
    • Vites Sayısı:4 ileri 1 geri Senkromeçli
    • Vites Oranları: 1. Vites 3.543:1 / 2. Vites 2.396:1 / 3. Vites 1,412:1 / 4. Vites 1,000:1 / Geri Vites 3,324:1
    Genel Performans
    • Azami Hız:174 km/saat (165/80-13 3.77:1 aks oranı ve 6000 devir/dakika ile)
    • 0-100 km/saat hızlanma:15-17 saniye
    • Güç ağırlık oranı: 72.83 bhp/ton
    • Top Gear Ratio: 1.00
    • Final Drive Ratio: 4.13
    Yürüyen Aksam
    • Ön : Bağımsız Çift Salıncaklı, Teleskopik Amortisör, Helezon Yay, 232 mm çaplı Dolu Disk Frenler
    • Arka : Düz Akisli, Teleskopik Amortisör, Yaprak Yay, Kampana Frenler
    • Lastikler: 165/80-13

    Anadol / A5 / SV-1600 (1973-1982) 

    Anadol SV 1600 1976
    SV-1600 üretim bandından 1973 yılının sonunda, A5 kodu ile dünyanın ilk fibre-glass gövdeli 5-kapılı station wagon (estate) arabası olarak indi.
    Anadol SV 1600 stoplar ve arka tampon
    4-kapılı Anadol modellerinden çok farklı bir dizayn ve görünüşe sahip olan SV-1600’ün esin kaynağı Reliant’ın “Scimicar Sports-station Coupé” modelidir. Motor olarak 5 ana yataklı 1600cc’lik Ford (I-4) Kent, 4 silindir OHV motorla donatılmıştır.
    Aracın birçok detayı, üretildiği dönemin station wagonlarındaki Bertone ve Pininfarina dizayn özelliklerini taşımaktadır. SV-1600’ün özellikleri olarak, tek renk dış boya ve station otolarda bir yenilik olarak ön spoiler gösterilebilir.
    Bir süre sonra, daha lüks versiyonları piyasaya çıkmış, bunlarda iki renkli dış boya ve yeni iç dizayn kullanılmıştır. 1976’dan itibaren SV-1600’lerde aluminyum alaşımlı jantlar, yeni tip direksiyon, yeni dizayn yan aynalar kullanılmış, dış boya ise yanlarda siyah-beyaz şeritli tek renk olarak üretimiştir. Araç içi dizaynında ise, bagaj hacmini genilşletmek amacıyla sökülür-takılır koltuk modeli uygulanmıştır.
    SV-1600 üretimi 1982 yılında durdurulmuş olup toplam 6.499 adet üretilmiştir.

    Anadol / A6 / Böcek (1975-1977) 

    Anadol Böcek - Arif Demirsoy Grafik çalışması
    Anadol Böcek, o yıllarda Otosan Araştırma ve Geliştirme Bölümünde çalışan Jan Nahum tarafından dizayn edilmiştir. Jan Nahum, daha sonraki yıllarda Otokar, Tofaş, FIAT/İtalya ve Petrol Ofisi gibi şirketlerde Genel Müdür ve CEO olarak da görev yaptı. Babası Bernar Nahum ise Koç’un ortağı olarak Otosan Firmasının kuruluşu, Anadol A1 modelinin geliştirilmesi ve üretiminde çok önemli rol oynamıştır. Bu aileden Claude Nahum da hem Anadol A1 ralli pilotu olarak, hem de Otosan Anadol Wankel motor projesi ve geliştirilmesinde önemli çalışmalar yapmıştır. Kendisi bugün, KarsanOtomotiv Sanayi’nin de sahibi olan Kıraça Şirketler Grubu’nun kurucu ortağıdır.
    Anadol Böcek üretim bandından A6 kodu ile 1975’te indi. Böcek, aslında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin isteği doğrultusunda geliştirildi. Volkswagen“Buggy” modeli ile benzerlikler taşımasına karşın, konsept ve karakteristik olarak değişik bir dizayn ile üretilmiştir. Otosan, o yıllarda artan turizm potansiyelini ve sayıları gittikçe çoğalan tatil köylerini de düşünerek, aracın halktan da göreceği talebi de dikkate almıştı. Üstü açık, kapısız, ön camı kaputla aynı eğimde olan dizayn, değişik gösterge paneli ve konsol aracın en önemli konsepti idi. Aynı eğimdeki kaput ve cam dizaynı, ileriki yıllarda ortaya çıkan SUV araçlara da esin kaynağı olmuş, döneminin ilerisinde kabul edilen panel ve konsol dizaynı, daha sonraki yıllarda pekçok Avrupalı üreticinin otomobil dizaynında esin kaynağı olmuştur.
    Anadol Böcek 1298cc ve 63 HP Ford motor ile üretilmiş, hafif ve küçük kasası nedeniyle yüksek performans elde edilmiştir. Döneminin pop-art dizaynına paralel olarak asimetrik ön ve arka görünüşü, yine asimetrik ön panel, arkada sağda 2, solda 3 stop lambası, ön cam üzerindeki 5 açılı dikiz aynası 225/55/13 ebadında lastikleri, fiber üzerine vinil kaplı koltukları ile alışılmışın dışında bir görünüme sahipti.
    Anadol Böcek, kullanım ve isteklere göre değişik versiyonlara sahiptir: TRT dış çekimleri için martı kanat kapılı versiyonu, off-road versiyonu, itici/çekici versiyonu ve askeri versiyonu bulunmaktadır.
    Anadol Böcek üretimi de, STC-16 gibi şanssız bir döneme rastgelmiştir. Döneminin çok ilerisinde dizayn edilen her iki model de petrol krizinden kaynaklanan Dünya’daki ve Türkiye’deki ekonomik sıkıntılar nedeniyle talep yaratamamış ve üretimleri askıya alınmıştır.
    1975 ve 1977 yılları arasında üretilen Böcek modeli sayısı sadece 203’tür.
    Anadol A8 16 ön görünüm

    Anadol / A8 / 16 ve Saloon 16 (1981-1984) [değiştir]

    4-Kapılı A8-16 serisinin üretimi 1981’de başladı. A8-16 modelinin esin kaynağı o dönemin SAAB ve Volvo markalarının modelleri olmuştur. Bu modellere özgü geniş farlar, eğik burun, küt ve yüksek arka kesim gibi öncü detaylar A8- 16 dizaynında
    Anadol A8 16 arka görünüm
    da kullanılmış, ancak, 1981 yılına göre biraz modası geçmiş olan ve Böcek’te kullanılan arka stoplar, aracın bu yenilikçi felsefesine uygun düşmemiştir. Aracın ön dizaynından dolayı A8-16 model halk arasında “Baltaburun” olarak da tanınmaktadır. Kabin içi dizayn da pek çok geleneksel Anadol müşterisine ters gelmiştir. 1973’te dizayn edilen SV-1600’ün kapı, cam ve çerçeveleri A8-16’da da kullanılmış, bu da potansiyel alıcılarda yeni çizgilerine rağmen bir toplama model hissi uyandırmıştır.
    1981 ve 1982 yılı üretimlerinde yüksek performanslı 1.6 Pinto E-Max motor kullanılmış olsa da, bu araca bir albeni kazandırmaya yeterli gelmemiştir. Durum böyle olunca, üretim masraflarını azaltmak amacıyla 1983 ve 1984 üretimlerinde üretim bandına alınan Saloon 16 modelinde tekrar eski Ford (I-4) Kent, 4 silindir OHV, 5 ana yataklı 1600cc’lik motor kullanılmıştır.
    A8-16 modeli 1981-1984 yıllarında sadece 1.013 adet üretilmiştir.

    Anadol Kamyonet / P2 / Otosan 500 ve Otosan 600D (1971-1991) 

    1990 Otosan 600D Kamyonet
    Anadol kamyonetle ilgili ilk çalışma 1970 yılında başladı. Aslında, ilk kamyonet üretme fikri, Otosan fabrikasında bir Anadol A1' in malzeme taşımak amacıyla tadil edilmesiyle ortaya çıktı. Bernar Nahum fabrikada kısımları dolaşırken bu aracı görerek, görüntüsünü pek beğenmemekle birlikte böyle bir aracın hafif ticari taşımacılıkta kullanılabileceği fikrini ortaya attı.
    1984 Otosan 600D Kamyonet
    O tarihlerde, sanayileşmenin ve dışa açılmanın ilk yıllarında iç ticaretin de gelişmesi, özellikle küçük esnafın hafif yük taşınmasında “kamyonet” (pick-up)’lere olan ilgisini artırmaya başlamıştı. Bunun üzerine fiberglas atölyesinde çalışmalara başlandı ve önce bir miktar yekpare fiberglas gövdeli (kabin ve kasa) kamyonet yapıldı. Ancak bu aracın üretim ve kullanımının pratik olmaması nedeniyle saç kasalı fiber kupalı kamyonet üretimine geçildi. 1971 yılında seri üretimi başlayan Anadol kamyonetler P2 koduyla Otosan 500 olarak piyasaya çıkmış ve 1300cc benzinli motorla donatılmıştır. 1980’den itibaren 1300cc’lik benzinli motorla beraber 1200cc’lik Erk dizel motor da üretimde kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonra ise Ford Taunus’larda da kullanılan 1600 cc'lik Ford OHC benzinli motor, çift boğazlı Weber karbüratörle birlikte kullanılmıştır. Ayrıca aracın iç mekanı tekrar dizayn edilmiş, dönemine göre oldukça modern bir konsola kavuşturulmuştur. Parçalar plastikten olmasına karşın, bir kamyonet için o yıllarda lüks bile sayılabilirdi. Ön panel göstergeleri Smith marka yerine Endiksan ile değiştirilmiş, göstergelerindeki rakamlar sarı'dan beyaza döndürülmüştür. Isıtma kontrol çubukları da yatay değil, dikey yerleştirilmiştir. Direksiyon simidi de yenilenmiş, direksiyonun ortasındaki geyik amblemi büyütülmüştür. Aynı amblem jantların ortasındaki plastik kapakçığın üzerinde de yer alır. 83 sonrası modeller P2 Otosan 600D olarak piyasaya çıkmış, 4 silindirli, düz, üstten kamlı 1900 cc ERK diesel motorla donatılmıştır. Ön kaput formunda da değişikliğe gidilmiş, kaput üzerindeki oluk çizgisi yerini şişkin bir forma bırakmıştır.
    Anadol kamyonetler geçirdiği ufak tefek dizayn değişiklikleri ile 1971'den 1991 yılına kadar 36.892 adet üretilmiştir.
    PTT gibi pek çok kamu kuruluşu yıllarca Anadol pick-up ile hizmet verdi. Ancak, Anadol kamyonet’e olan talep o kadar arttı ki, talebin karşılanmadığı noktada özellikle A2 modellerinin kesilerek kamyonete dönüştürülme dönemi başladı. Mevzuatın da ruhsat tadilatı ile destek olduğu bu dönemde, binlerce Anadol otomobil kamyonet’e dönüştürülerek trafiğe çıktı.
    Bugün bile, Türkiye’nin hemen hemen her köşesinde Anadol kamyonetler hizmet vermeye devam etmektedir.
    Anadol'u okumak yetmez yaşamak gerek..Ama bir de videodan ileyin en azından...
    http://www.izlesene.com/video/arabalar-anadol-drift/506834